top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıMehmet Deniz Fansa

Yüz Okumanin Tarihcesi

Yüz okuma’ dediğimiz şey nasıl yapılmalı?

“Yüzümüz ruhumuzun aynasıdır” derler. Yüzümüz, gerçek kimliğimizin parçaları olan, zihinsel, ruhsal ve duygusal varlığımızın yansımalarını ve sağlık durumumuzun ipuçlarını görebileceğimiz bir ekran. Sanki duygusal bir barometre, okunacak bir kitap gibi! Antik çağlardan beri insanlar, gerçekte kim olduğumuz ve bu dünyaya geliş amacımızı merak ederek derin gözlem ve araştırmalar yaptı. Gerçek kimliğimize ve yaşam amacımıza ait şifrelerimizin yüzümüzde yazılı olduğunu fark ettiler. İşte bu derin gözlemler, Çin Yüz Okuma Sanatı’nın oluşmasına ön ayak oldu. Yüz Okuma ilk kez Çin’de ortaya çıkmış kaynaklar M.Ö. 600 yılına dayanıyor. Çin’de MÖ 3000 yıllarında kadınlara dokunulması yasak olduğundan, yüz hatlarına bakılarak hastalık teşhis edilirdi. Çin tıbbı, ‘Vücut ve zihin dairesel bir etkileşim içinde var olur. Duygular sağlıkta tamamlayıcı bir etkendir’ felsefesinden yola çıkar. Çinliler, hastalık teşhisi için yüzden okunan bilgilerin, aynı zamanda duygusal doğanın içeriklerini de ele verdiğini fark etti. Böylece Çin Tıbbı ile aynı kadim ilkelerine dayanan Yüz Okuma-Yüzden Kişilik Analizi’nin ilkeleri ortaya çıktı. Bunun dışında bu sanata Hipokrat, Aristo, Sokrates gibi Antik Yunan düşünürlerinin eserlerinde de rastlanılıyor. Onlar ‘Fizyonomi’ olarak isimlendirmişler. Tekniğin Osmanlı döneminde de kullanıldığı biliniyor. Günümüzde de dünyanın birçok üniversitesinde sosyal psikoloji bölümleri araştırmalarıyla, yüz okumanın bilimsel temellerini oluşturmaya çalışılıyor. MCI, General Electric, American Airlines gibi dev şirketlerin yüz okumayla ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden yararlandıkları biliniyor.

‘İnsan Tanıma Ve Yönetme Sanatı’ nedir?

Her insan duygu, düşünce ve davranışların harmanlandığı gizemli bir kutu gibi. Bu kutuyu açmak, insanların düşünce ve davranış biçimlerini anlamak ise doğru iletişimin temel anahtarıdır. İnsan tanıma ve yönetme sanatını tanımlamak istersem, Çin Yüz Okuma Sanatı’nın evrensel ilkelerini kullanıp yüz hatlarından ayrıntılı kişilik analizi yapıp insan duygu, düşünce ve davranışlarını önceden bilerek doğru iletişimi başlatma ve sürdürme diyebilirim. Uzmanlığımı öncelikle kendini daha yakından tanımak ve geliştirmek isteyenler için yaptığım bireysel yüz okumalarımda kullanıyorum. İş dünyasına özellikle insan kaynakları, satış, halkla ilişkiler, pazarlama, güvenlik ve sigorta sektörü başta olmak üzere eğitimler veriyorum.

Sizce bir insanın yüzünü okuyabilmek neden önemli?

Daha anne karnında çevresindeki her şeyi kaydetmeye başlayan ve sürekli devam eden bir bilgisayar var içimizde. Bu kayıtlar bizim gerçek kişilik özelliklerimizin ortaya çıkmasını engelleyebiliyor. Kabul edilmek ve sevilmek için başka kişilikler geliştirebiliyoruz. Dışarıdan yüklenilmiş negatif bilinçaltı kodlarla oluşan o bizi mutsuz eden, gerçek potansiyelimizi ortaya koymamıza engel olan giydirilmiş kişiliklerimizden kurtulmak gerekiyor. Yüz hatlarımızın ortaya çıkardığı bilgelik bizim kendi gerçek özümüze ulaşmakta rehberimiz olacaktır. Yapılan bilimsel araştırmalar, biriyle karşılaştığımızda, kırk milisaniyede o kişi hakkında bir kanıya vardığımızı ispatlıyor. Sonuç, doğuştan gelen bir sezgi gücümüzün varlığını ortaya koyuyor. Yine yapılan bir başka araştırmada, biriyle karşı karşıya geldiğimizde, yüzümüzün karşımızdaki insanın yüz ifadesine benzer bir yüz ifadesini aldığı ortaya çıktı. Ayrıca doğuştan empati yeteneğimiz olduğunu da ortaya kondu. Çevremizden bilinçaltımıza yüklenilen önyargılarla sezgi gücümüz kapanmasaydı, karşımızdaki insanlar hakkında daha doğru bir kanıya ulaşmamız mümkün olabilecekti. Doğru yorumun anahtarı binlerce yıldır güvenle kullanılan Çin Yüz Okuma Sanatı’dır. Çin Yüz Okuma Sanatı’nın bize sunduğu ilkeler, bizim sanki sezgi gücümüz devredeymiş gibi doğru kanıya ulaşabilmemizi sağlayan evrensel ilkelerdir. Kendini yakından tanıyarak geliştirmek, yeteneklerine uygun kariyer planı yapmak isteyen kişilerin bu sanatı öğrenmesi faydalı olacaktır. Ayrıca iş adamları, pazarlama sektörü, halkla ilişkiler, sigorta sektöründe çalışanlar, polisler, psikologlar, yöneticiler, doktorlar da mesleklerinde bu yöntemi kullanabilirler.


KOCANIZ GERÇEKTEN RUH EŞİNİZ Mİ


Yüz okuma analizinin yanı sıra doğum tarihinden kişilik analizi yapıyor aynı zamanda da çift uyumuna bakıyorsunuz.

Doğum tarihinden (gün-ay-yıl) ayrıntılı kişilik analizinin yanı sıra, geçmiş, şimdi ve gelecek hakkında da ayrınıtılı bilgiler sunan bir sistem Nine Star Key. Yüzünü görmediğim bir insanın doğum tarihinden gerekli hesaplamaları yaparak dokuz rakam üzerinden; Ayrıntılı kişilik analizi, yaşadığı yıl ve gelecek yıllarda neler yaşayabileceği, kendisi ve diğer insanlarla olan uyumu hakkında oldukça ayrıntılı bilgiler verebilirim. Beş element döngüsünü gösteren bir şema var. Döngü saat yönünde çalışır. 1 rakamı su, 2, 5,8 rakamları toprak, 3, 4 rakamları ağaç, 6,7 rakamları metal ve 9 rakamı da ateş elementini temsil eder. Ayrıca iki tür döngü vardır: Yapıcı (Besleyici) Döngü, Yıkıcı (Denetleyici) Döngü. Çiftler arası uyumu bu döngü yardımıyla açıklıyorum. Çiftlerin doğum tarihlerine bakarak uyumları konusunda oldukça ayrıntılı bilgiler verebiliyorum.


OSMANLI DA KULLANIYORDU

Osmanlı’da yöntemi neden kullandı? Özellikle, saraya adam alınırken ve işçi seçerken bu bilim dalından azamî şekilde faydalanılmış. Sultan II. Abdülhamid Han’ın devlete karşı isyanlara karışan kişilerin haklarında araştırmalar yaptırdıktan sonra, fotoğraflarına da bakarak duruşma öncesi bir ön karakter tahlili yaptığı biliniyor. Aynı şekilde tahta çıkışının 25’inci yıldönümü vesilesiyle fotoğraflarındaki halet-i rûhiyelerini değerlendirerek tutukluların bazılarını affettiğini, askeri akademilere girecek adayların seçiminde aynı metodu kullandığı görülmüştür. Abdülhamit Han Milli İstihbarata adam seçerken de önce fotoğraflarını istettiği biliniyor. Bir defasında yine böyle kontroller sırasında, eline aldığı istihbaratçı adayının fotoğrafını bir müddet süzdükten sonra “Bu adamı sakın istihbarat örgütüne almayın. Adamın yüzünde meymenet yok” dediği söylenir.


Osmanlı yöntemi Çin’den mi öğrenmişti?

İnsan yüz yapısı ile kişilik özellikleri arasında doğal bir bağlantının olduğu anlayışı olan fizyonomiden Türk-İslâm dünyası da etkilendi. Tüm bedeni değerlendirerek yapılan kişilik analizine ‘ilm-i kıyafet’, sadece yüzdeki özellikleri değerlendirerek yapılan kişilik analizine de ‘ilm-i sima’ (ilm-i feraset) veya yeni ifadesiyle ‘yüz okuma sanatı’ (fizyognomi) adı veriliyordu. 18’inci yüzyılda yaşamış bilim adamı Mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı ‘Marifetname’sinde Yüz Okuma’ya geniş yer vermiş. İbrahim Hakkı, yüz-beden-karakter ilişkisinin bir ilahi kural olduğunu söyleyerek yüz okumayı faydalı bir sosyal iletişim metodu olarak sunmuştu. Osmanlı’nın bu sanatı daha çok doğuya ait kaynaklardan öğrendiğini söyleyebilirim.

Karşınızda kaş kemiği çıkık biri varsa dikkat! Yönetmeye ve baskı kurmaya yönelik bir kişilik yapısı olan bu insanla iletişim kurmak üzeresiniz. Kendisine “Tuzluğu uzatır mısınız? Demek bile ona bir emir gibi gelebilir. Gözlerinin iri ya da küçük olması farketmez, gözlerini açık tutan insanlar iletişime açıktır. Gözlerini kısarak bakanlar ise duygularını kolayca ifade etmeyen ketum mizaca sahiptir.

661 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page